CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik’in işlettiği altın madeninde yaşanan ve 9 işçinin göçük altında kaldığı kazaya ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Akay, şunları söyledi:
“Anagold firmasının ortaklık yapısına baktığımız zaman yüzde sekseni Kanada, Amerika ortaklığındaki SSR Mining diye bir firma. O da madencilik sektöründe orta büyüklükte bir firma. Yüzde yirmi hissesi de Çalık Grubu'na ait Lidya Madenciliğin. Elde ettiği gelirler açısından baktığımızda da 24.5 milyar dolarlık bir gelirden bahsediliyor. Bunun yüzde 20’si Lidya Madenciliğe, yüzde 80’i de SSR Mining grubuna yani 19.6 milyar lirası SSR’a ait. Bu çok ciddi bir rakam.
“ÜRETİMİ KANADA’DA YAPMIŞ OLSAYDI..."
Bu firmanın Kanada'da, Amerika'da da maden ocakları var. Mesela Nevada’da firması var. Buradaki maden ocağı 2023 yılı eylül sonu itibariyle hemen hemen çöpler madeniyle ilgili aynı cirolara sahip. Bu grubun Kanada, Amerika ve Peru gibi ülkelerdeki maden ocaklarındaki varlıklarının toplamını dikkate aldığımızda, Çöpler Altın Madenindeki varlığının yüzde 56’sına tekabül ediyor. Bu varlık büyüklüğüyle Türkiye'de neden üretim yapıyor? Neden buraya geldiğini sorgulayacak olursak, vergisel avantajları ve devlet katkı paylarıyla ilgili durumlar var. Bu firma, Türkiye'deki üretimini Kanada'da yapmış olsa iki katı devlete katkı payı verecekti. Türkiye’de ortalama yüzde 4,81 civarında devlete pay öderken, bu üretimi Amerika Nevada'da yapmış olsaydı yüzde 9 civarında devlete katkı payı ödeyecekti. Vergisel açıdan baktığımız zaman da bu firmanın ülkemizden aldığı çeşitli teşvikler olduğunu görüyoruz. Yatırım teşvikleri var, makine ve teçhizat ile ilgili aldığı vergi indirimleri var. Teçhizat alımları yaptığı dönemde KDV yüzde 18’di fakat bu firmadan yüzde sıfıra yakın KDV alınmış. Efektif vergi yükü ülkemizde yüzde 6,8 civarında. Kanada'da veya Amerika'da ülkemizde yürüttüğü faaliyeti yürütseydi yüzde 12,25 efektif vergi ödeyecekti. Aradaki farka baktığınız zaman da vergisel açıdan da vergi yükü açısından da arada, bu firmanın muazzam bir avantajı var. Bu firma Çöpler Madeni'nde yapmış olduğu üretimi Kanada'da yapmış olsaydı, vergi ve devlet payı olarak 403 milyon dolar daha fazla para ödeyecekti. Burada ne yaptı? 403 milyon doları ödememiş oldu.
“BAKANLIĞI BİR KEZ DAHA UYARIYORUM”
Burada önemli konularda birisi de buradaki elde edilen gelirlerin transferiyle ilgili konular. Bu şirket sadece Çöplerle de kalmamış, varlıklarının yüzde 1.37’siyle Artvin'de Hot Madencilik diye bir projenin de yüzde 40 hissesini almaya çalışıyor. Hem de nasıl alıyor? Yüzde onunu 120 milyon dolar ödeyecek. Yüzde otuzunu da ticari faaliyete geçtiği zaman 150 milyon dolar ödeyecek şekliyle 270 milyon dolara alıyor. Zaten burada kar elde ediyor bu firma Bütün karlarını elde etmiş, kazançlarını elde etmiş. Bir de buradan sağladığı tasarruflarla, imkanlarla, katkılarla, vergi avantajlarıyla cebinden hiçbir para çıkmadan bu madenin yüzde kırk hissesini satın alabililiyor. Şunu da biliyoruz ki SSR’ın yurt dışındaki firmasıyla faturalaşma neticesinde kar transferleri var. Örtülü kazanç, örtülü sermaye ve kar transferleriyle ilgili incelenmesi gereken konular var. Zaten çok düşük bir vergi ödemesi var. Devletin de çok düşük miktarda katkı payı alması söz konusu. Bu firmalar arasındaki, yani Amerika, Kanada ve Türkiye firmaları arasındaki faturalaşmanın özellikle incelenmesi ve irdelenmesi gerekir. Vergilendirilmeden çıkan bir kazanç var mı? Kağıt transferi var mı? Zaten düşük vergi ödeyen bir ortamda bu kar transferiyle ilgili de önlemlerin alınması gerekir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyorum, bu şirketlerin mali tablolarını düzgünce inceleyin. Örtülü kazanç, örtülü sermaye, kar transferiyle ilgili vergiden kaçınma var mı? Ödenmemiş vergiler var mı? Bunların mutlaka tespit edilmesi gerekir. Aynı faaliyeti bu maden ocaklarında bir Türk firması yapsa, örneğin TMSF'nin el koyduğu ve işlettiği bir kuruluş olan Koza Madencilik bu işi yapsa ödeyeceği vergi yüzde 25. Yüzde 6 neresi yüzde 25 neresi.
“ORTAKLIK YAPISI YABANCI SERMAYELİ”
Yabancı sermayeli şirketler ülkemizin birçok noktasında altın madenlerini işletmeye devam ediyorlar. Örneğin Uşak’ta Kışladağ Altın Madeni’ni, İzmir’de Efem Çukuru Altın Madeni yüzde yüz hissesi Kanadalı Eldorado Gold Corporation Şirketine ait. Ordu’daki Altıntepe Altın Madeni’nin yüzde 45’i İngiliz Stratex International Plc’ye ait. Balıkesir'deki Kızıltepe Altın Madeni’nin yüzde 47’si İngiliz Ariana Resources PLC’ye ait. Kayseri’de Özsüt Altın Madeni’nin yüzde 100’ü Kanadalı Centerra Gold Inc’ye ait. Artvin’deki Hot madenciliğin yüzde 30’u Kanadalı Sandstorm şirketine ait gibi görünüyor ama az önce örnek vermiştim fakat yüzde SSR hisselerin yüzde 40’ını ilgili anlaşmaları yapmıştı. Görüyorsunuz hepsi Türk şirket ünvanları fakat ortaklık yapısına baktığınız zaman yabancı sermayeli olduğunu görüyorsunuz."